ÇILGINTÜRKLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ÇILGINTÜRKLER

Dostluk ve Kardeşliğin Adresi
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
*
ByKadir
Admin
Admin

ByKadir

*
Üyelik tarihi: 15/01/09
Mesajlar: 169
Nerden:
Rep Puanı: 1169

*

İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri Vide
MesajKonu: İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 10:45 am

* *
İstanbul'un Semt İsimlerinin Hikayeleri


İstanbul Semt İsimlerinin Hikayeleri

Aksaray: Fatihin sadrazamı İshak Paşa,
İç Anadolu Bölgesindeki Aksarayı ele
geçirdikten sonra orada yaşayan bölge
insanlarını bugünkü Aksaray semtinin
bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar
da semte adlarını verirler.

Ahırkapı: Marmara Denizinin kıyısında
yer alan yedi ahır kapısından birisi
olan bu semte, Padişah atlarının bulunduğu
has ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı
ismi verildi.

Aşiyan: kuş yuvası

Aşiyan: Günümüzdeki ismini şair Tevfik
Fikretin burada bulunan, Farsçada kuş
yuvası anlamına gelen Aşiyan isimli
evinden alıyor.
Bağlarbaşı: Semt, en ünlü bağ ve bahçelerin
bir dönem burada yer almasından dolayı
bu adla anılıyor.

Bebek: Semtin isminin nereden geldiği
konusunda iki rivayet bulunuyor.
Bunlardan ilki, Fatih Sultan Mehmetin
bölgeyi koruması için gönderdiği bölükbaşının
Bebek lakaplı olması. Diğeri ise padişahın
semtteki bahçesinde gezerken yılan görüp
korkan şehzadesine bebek demesi ve bundan
sonra bahçesinin bebek bahçesi olarak anılması.

Beşiktaş: İlk görüş, semtin ismini Barbaros
Hayrettin Paşanın gemilerini bağlamak için
diktirdiği beş taştan aldığı yönünde. Diğeri
ise bir papazın burada yaptığı kiliseye Kudüsten
getirdiği beşik taşını koyduğu ve ismin buradan
geldiği yönünde.

Beyazıt: Sultan II. Beyazıtın buraya kendi
ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından
sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.

Beyoğlu: Semtin isminin nerden geldiği konusunda
çeşitli rivayetler bulunuyor. Bunlardan ilkine
göre, İslamiyeti kabul edip burada oturmaya
başlayan Pontus Prensinden adını alıyor semt.
Diğerine göreyse, Bey Oğlu diye anılan
Venedik Prensinin burada oturmasından geliyor
semtin adı. Son bir rivayet de, burada oturan
Venedik elçisine, yazışmalarda, "Beyoğlu" diye
hitap edilmesinden semtin bu adla anıldığını söylüyor.

Bakırköy: Bizanslıların Makri Hori dedikleri
semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline geçince
Makriköy adını aldı. 1925te ulusal sınırlar
içindeki yabancı kökenli adların değiştirilmesi
sırasında Atatürkün isteğiyle semt Bakırköy
adını aldı.

Bostancı: Semt, adını eskiden her türlü meyve
ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan biri
olmasından alıyor.

Depremde çatlayan kapı

Çatladıkapı: Bizans zamanında yapılan surların
Sidera adı bir verilen kapısı, 1532 tarihinde
meydana gelen depremde çatlayınca, hem semt hem
de kapı Çatladıkapı olarak anılmaya başladı.

Çemberlitaş: Bizansın en önemli meydanlarından
Constantinus Forumunun bulunduğu yerdeki büyük
sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını
verdi.

Çengelköy: Eskiden gemi çapaları bu köyde
yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin
ediliyor.
* *


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cilginturkler.eniyiforum.net
Teşekkür Et
*
ByKadir
Admin
Admin

ByKadir

*
Üyelik tarihi: 15/01/09
Mesajlar: 169
Nerden:
Rep Puanı: 1169

*

İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri Vide
MesajKonu: Geri: İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri Icon_minitimeCuma Şub. 06, 2009 10:45 am

* *
Çıksalın: Güzel manzaralı, geniş bir çevreye
hakim olan bölgeye, halk arasında "çık, salın"
denilmeye başlandı.

Eminönü: Osmanlı döneminde çarşıdaki esnafı
denetleme yetkisi Eminlere aitti. Semt,
adını burada bulunan Gümrük Eminliğinden alıyor.

Feriköy: Semt adını Sultan Abdülmecit ve
Abdülaziz dönemlerinde yaşayan Madam Feriden
alıyor. Bölgede bulunan geniş topraklar
padişah tarafından Madam Ferinin eşine
bağışlanmıştı. Ama eşi ölünce semt onun
ismiyle anılmaya başlandı.

Galata: Gala, Rumca da "süt" anlamına
geliyor. Bir rivayete göre Galatanın
adı semtteki süthanelere gönderme yapılarak
türetildi. Başka bir görüşe göre ise İtalyanca
denize inen yol anlamına gelen galata
kelimesi düşünülerek bu isim verildi.

Horhor: Fatihte bulunan semt, adını Horhor
çeşmesinden alıyor. Rivayete göre Fatih
Sultan Mehmet bölge civarında yürürken
yerin altından su sesleri duyar ve yanındakilere,
"Buraya bir çeşme yapın baksanıza hor hor
su sesleri geliyor" der ve buraya bir çeşme
yapılır. Çeşme de semt de Horhor ismiyle anılmaya
başlar.

Okmeydanı: Fetih Ordusu kuşatmanın bir kısmını
burada kurulan karargâhta geçirmiş. Semtin ismi
de böylelikle Okmeydanı olarak kalmış.

Şişli: Şiş yapımıyla uğraşan ve Şişçiler diye
anılan bir ailenin burada bir konağı olduğu
ve Şişçilerin Konağının zamanla değişikliğe
uğrayarak Şişlilerin Konağı hâline gelmesiyle
semtin adının Şişli olarak kaldığı anlatılıyor.

Şaşkınbakkal: Henüz yerleşimin olmadığı
dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak
için bölgeye gelenlere bir bakkal dükkanı
açıldığını görenler, burada iş yapılmayacağını
düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması
yaptılar. Bundan sonra da semt Şaşkınbakkal
olarak anılmaya başlandı.

Sütlüce: Bugün Sütlüce semtinin olduğu yerde Süt
Menbat isimli bir Rum köyü vardı. Köyün bir
köşesindeki bakır bir kadın heykelinin memelerinden
su akar; bu suyun, kadınların sütünü çoğalttığına
inanılırdı. Bundan dolayı semt, Sütlüce olarak
anılır oldu.

Tahtakale: Sözlük anlamı kale altı olan
Taht-el-kalenin bozulmasıyla Tahtakaleye
dönüşen semtin, Mercan ya da Beyazıt dolaylarındaki
eski sur benzeri yapının aşağı kotunda yer aldığı
için bu ismi aldığı tahmin ediliyor.

Taksim: Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka
taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılmaya başlandı.

Teşvikiye: Sultan Abdülmecitin bir mahalle
kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı
Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye
Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı Caddelerinin
kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeleliyor.

Unkapanı: Bazı satış yerlerinde Arapçada
Kabban adını taşıyan büyük teraziler
bulunduğundan, buraları Kapan adını taşırdı.
Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler
demirlediğinden, semt bu adı aldı.

Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker
kışlaları, şehrin bu yakasında yer aldığı için
semt Skutarion diye anılıyordu. Bu isim zamanla
Üsküdara dönüştü.

Veliefendi: Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam
Veli Efendinin sahibi olduğu topraklar
üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendiyle
anılıyor.
alıntıdır...
* *


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cilginturkler.eniyiforum.net
Teşekkür Et

İstanbul'un Semt İsimleri Hikayeleri

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ÇILGINTÜRKLER :: Kültür Sanat :: Bunları Biliyormuydunuz ? -